7 Temmuz 2015 Salı

Hayat Bir Sudur İç İç Kudur...

Her güne bir olay var aslında,anlatacak çok şey, muhabbet edecek çok konu var. Ama benim işyerindeki mouse'um kötü.. Mouse özel kelime değil, hatta İngilizce.. Çok saçma cümlede kullanmam.. Zaten bahsetmek istediğim  mouse da değil. Klavye diyecektim.

Klavyem kötü, şıtı şıtı fıtı fıtı havalı değil, cool değil, sexy değil.. Böyle kamuda çalışan insan klavyesi. Hah tamam, bende kamuda çalışıyorum zaten. Çok uygun buraya bu model klavye..

Şöyle ellerimde, parmaklarım arasında kayan bir klavyem olsaydı, ben daha fazla yazmaz mıydım? Yazardım, her sabah her akşam yazardım, iki elma fotoğrafı da koyardım, şak şak bir instagrama tag yapardım, ne güzel olurdu.

Birazdan bahsedeceğim bu ne? Acele etme bebeğim..




Ben işte böyle bazen şekilciyim, bazen maddeciyim. Yok öyle hikayelerim benim ahh ahh ne zorluklarla çalıştım ben, okudum büyüdüm, yok gaz lambasını yaktım da çalıştım, yok üst komşunun çocuğunun artık defterlerinden kendime yepisyeni defter yaptım gibi.. Yok ben onları bahane ettim, yeni defterim yok çalışamam dedim, bu lambada gözüm acıyor bana spot bulun dedim. İşte ondan bu klavyeyi beğenmiyorum yazamıyorum.

Yani yine 10 gün ara vermemin sebebi bu.
Buymuş..

Ben anlatacaktım olanı biteni, bak 4 paragraf oldu.

Geçtiğimiz hafta jürim vardı, 1. jürim, daha önümde 5 jüri var, ne zaman bitecek bu doktoraaaa diyenlere, daha en az 2 yıl var..

Sonra bir boşluk yapılmayanları yapma çabası, bomboş haftasonu, oh dedim.. Bir süreliğine..
Kafama takılan sorular var yeni evle ilgili..Mesela bahçe bakımından hiç anlamam, nasıl yapıcaz, o salyangozlar, kabukluları kabuksuzları, içeri sümüklü sümüklü girmeleri, bahçeyi sulayınca vıcırık diye ortalarda olmaları, çiçeklerimi yemeleri...

Sarmaşık bakımı? Örümcekleri, tuhaf böcekleri..İlaçlama mı yapmak gerekir? İlaçlama kedilerime zarar verir mi? Çiçekler mi ekmeli sağa sola? N'apmalı..?

Ben bu boş ama zevkli işlerle ilgilenmek istiyorum. Şimdi 10 güne tatile çıkacağım ve sonra dönüşte. Ağustos'ta burdayım, cır cır böcek olacağım. Ev ile ilgileneceğim, dekorasyon fikirleri üreteceğim yaşasınnn! (Yukarıdaki yastıklar o sebeplennnnn beybi)

Kedilerim 100..binlerce doğurdu, 9 yavru var! İkisi enfes güzelliğinden dolayı, ben daha aramadan yoldan geçenler tarafından ev buldu. 7 çirkin bana kaldı :). Hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım, genelde ev bulmak için çırpınır, ilanlar verir, tüm İstanbul milletiyle konuşurdum. Bu sefer almak istediler vermek istemedim, öyle bir şey! "Atmazsınız değil mi?, Daha önce kedi baktınız mı?, Nerede oturuyorsunuz, Camınız çerçeveniz telli mi" gibi ve daha nice nice sorularla adamları boğdum..
Güzel ötesi 2 kedim, gitti, ev buldu :( Üzüldüm galiba ya, bende manyak estetik kaygılıymışım meğer...

Dizilerim bitti. Game of Thrones ve Mr Selfridge.. Bana dizi önermek isteyen??? Hemen alırım yorumları. Zaten G.O.T. hem ekşi sözlük hem facebooktan şahane spoiler yedim. Yani sonunu öğrendim izlemeden.. Falan fıstık..

Fıstık çok severim.
Ay ne boş ve ne uzun yazı olduuuu..


20 Haziran 2015 Cumartesi

Çok Önemsemediğimden Aslında Kendimi.. İşte Bir Şeyler...

Hay Pipıl...

Sanırım çalışmaktan sıkıldığımdan bloğa geri döndüm şimdi. 3-4 gündür evdeyim.. Çalışıyorum, ilk tez izleme jürim var 30'unda.. İşte tam aşağıdaki gibi bir kal geldi bana.. (Temsili :P)



Bazı günler uzun uzun çalışırsın zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın. Öyledir gerçek çalışma. Ama bugün dikkatim dağınık. Cumartesindendir belki.. Kuzenlerimi özledim.. Kuzenlerimle Cumartesi buluşmalarını özledim, aradım tek tek çaktırmadan az önce bir nabız yokladım.. İşleri güçleri işte..
Bu cumartesi evdeyiz, tamam.. Çünkü yaz, çünkü ramazan, çünkü jüri var, çünkü azıcık oturmak lazım bla bla.. Tamam Joe, söz dinliyorum, sakinim..

Şimdi Arcan bir çay koysa da getirseee teeyyy aşağılara benim çalışma odama. Kendisi gitarına gömülmüş dım tıs dım tıs.. Üff odama bir küçük tüp koyucam yeminle..!

Evet gelelim ciddi konulara. Şu ara o ara.. Güzel kararlar, yeni başlangıçlar zamanı. Ama milletin ağzına sakız ettim yine her şeyi.. Herkes sorup duruyor, ne oldu, ne zaman, nedir, sedir, bedir.. Aferin bana.. Herkes dünyanın en ketum insanıyken, kimse bir şey paylaşmayı bilmezken, paylaşmayı beceremezken, sorulardan, gözlerden bu kadar rahatsız olurken, her şeyini ortada yaşayan ben bu sakız edilme durumundan pek hoşlanmadım tabii.. Kendimi salak hissettim her zamankinden..

Neyse. Tamam yine ben yine ben. Yine bu yine bu diyelim..

Bu senenin 6 ayı geçti ayol...
Blog az yazdım.
Neden bilmem.
Hep bir açıklama yapma gereği hissediyorum kendime, sana, okuyana, takip edene.
Bilmiyorum ki heyecansızlıktan mı oldu, bunalımda mıyım acaba yaa? Canım istemedi falan..

Şimdi de kendimi zorlarken çalışmaya ay gideyim bir iki çift laf edeyim dedim.

Ha bir de gerginim bildiğin bugün. Akşam yemeğini beceremedim, aç kaldım, yağsız makarna yedim sossuz, yoğurtlu saçma sapan, diyetteyim diye dışarıdan söyleyemedim en kolay yapılan yemeği en abuk biçimiyle yedim. Saçmaladım, fast food yeseydim en azından mutlu bir şişko olurdum. Şimdi mutsu şişkoyum.. Şaka şaka 7 kg verdim ben n'abbeeeeerrr?!

Evet hem de Mart sonundan beri. Yani Nisan başı de.. Nasıl mı? :P Pek yazı dili.. Nasıl mı? O halde tıkla..
Yok tıklama bir yere şaka len şaka..

Yemedim yani klasik işte. Kahvaltı yumurtalı peynirli, öğle sebze-yoğurt akşam et -salata.. Arada ara öğünler, yürüyüşler...

Oluyor.. Yani yapınca oluyor.. Ama diyetteyim diye makarnaları hüpledersen bugün yaptığım gibi olmuyor.

Bu sene henüz Ramazan bana uğramadı.. Bakalım...

Neyse cancağızlarım sanmayın ki okumuyorum.. Okuyorum sizi.
Ama yazamıyorum işte.
Bilmem ne bişiler.
Öperim.

4 Haziran 2015 Perşembe

Birikmiş Çamaşırlar...

Çok biriktirdiğinde çok saçma sapan yerlerden, saçma cümleler, kopuk kopuk hikayeler fırlayabiliyor içinden, dışından, kaleminden anana, babana, kocana, karına..

İyisi mi biriktirme..
Yaz, konuş ama biriktirme.

Evet artık yeni evimdeyim.
Artık bir mutfağım var.
Tabii nohut oda bakla sofa..
Ferahladım ben.
Bir oh dedim..
Ama alışamadım hala.. Biraz zaman, biraz yaşanmışlık lazım yeni evlere..

İlk evliliğim, ilk heyecanımı geçirdiğim pembe-beyaz güneş içinde evimi bıraktım.

Şimdi başka ferahları olan, daha az ışıklı, daha geniş adımlı, biraz yeşilli, bol örümcekli yeni evim var. :)

Dinlenmeye çalışıyorum senenin, dönemin, ayın, yılın çeşit çeşit halleri var üzerimde.
Yeni kararlar, yeni heyecanlar var.
Aynı değişmeyen sabit tuhaflıklar var.

Çok çalışıyorum. Ondan bu haller.
Haydi eyvallah..!





6 Mayıs 2015 Çarşamba

Cihan'ın Bahçesi...

Her şey olurdu da bloggerlardan birinin ölümünü pek yaşamamıştım.

Tatlı mı tatlı Cihan'ın Hanım, el emeği göz nuru işleri, rengarenk dünyası, her şeyini paylaştığı bloğuya artık aramızda olmayacak.

Melek oldu.

Yazıları kaldı.

Hayat çok acayip.
Çok üzgünüm.
Kelimem yok.

http://cihaninbahcesi.blogspot.com.tr/
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...