21 Ağustos 2014 Perşembe

Gümüştü Gecenin Rengi, Ondan Bu "Gümüşlük"

Bodrum benim için önce Gümüşlük demekti.
Yaşım 11 iken Bodrum'da ilk gittiğim yer Gümüşlük..
Ablam 20'lerinde, arkadaş grubuyla giderken beni aldı işte yanına, nihayetinde en yakın arkadaşı bendim şu hayatta :)

Şimdi şu yaşımda bu sene tekrar gezince anladım ki,
Çok acayip bir yer orası.

Bodrum'un Batısında kalıyor.
Bak bak resimde solda ;)


Hemen gecesinden anlatmaya başlamak lazım.

Bir kere, güneşin batışına bakar taparsın İlahi tüm güçlere.. Orası kesin!
Adını Ay ışığının denize vurmasıyla oluşan gümüş renginden dolayı aldığı söyleniyor..

Gerçekten dolunayda, Ay'a bakınca..
Ay sana bakınca.
Deniz'de yakamozlar olunca..
Orası Gümüş gece..

   Ben gittiğimde Dolunay yoktu ya, şansa.. Neyse siz giderseniz Ay'a göre yapın planı programı..
Orada çok çok sevdiğim Jazz Cafe'den girdik denize.. Jazz Cafe Gümüşlüğün en tatlı yerlerinden birisi.. Yaz akşamları çok önemli sanatçıların canlı müzikleri, mini konserleri oluyor. Büyükşehirlerde binlerce lira verip gittiğiniz insanlar (bazen gidemediğiniz, -miz) oradalar. Bodrum'un genelinde böyle bir durum var zaten.. Yazları şahane işte!

Deniz kenarındaki ağaçlar, ya boyanmış ya kabaklarla süslenmiş.. Sanatçı işi, tasarım işi..Şu bayraklı görünen ada, Tavşan adası. Gerçekten ve gerçekten tavşanlar var.. Lakin bu kış malesef köpekler aç kaldığından, tavşanlar telef olmuş duyduğum kadarıyla..Oraya suya girerek gidebiliyorsunuz, taşların üzerinden yürüme yolu var denizden geçen..


          Ve ben gölgesine, yeşiline, kurusuna, sarısına kurban olduğum ağaçlar! Sarıldım yine, hep, her zaman!



Gümüşlük Çarşı.. Ayyy 11 yaş tatilimde hemen yukarıda gördüğünüz marketin yanında küçücük minicik bir dükkan var, lokma yapıyor.. İlk lokmamı orda yemiştim ben, amaaan tarçınlı çikolata soslu!! Hiç unutmadım o tadı ve o çarşının kokusunu.. İşte gerçekten hala aynı kokuyor..!Meyve, güneş ve şekerin kokusu.. Hiç duydun mu o kokuyu?

   Sanatçılar sokağı... Çok orjinal işler yapan dükkanlar var. Tek tek gezilmeli..

 Bunlardan bir tanesi Şükran Uyar'ın sanat işleri.. Çizimleri öyle tatlı ki! Dükkanın adı da Gümüş Kediler.. :)

Magnet manyaklığım var evet..

Gümüşlük'te en sevdiğim yer de burası.. Denizin tam karşısındaki köy kahvesi.. Mavi, Sarı, Beyaz.. Renk manyağı oldum beeennn...
Köy kahvesinin ve tabii ki Gümüşlük'ün güzel kedileri..

Yani ben orada bildiğin romantiğe bağladım sevgili okuyucu.. Tekrar aşık oldum Gümüşlük'e Bodrum'a..
Bitti mi?
Bitmedi..
Daha geceye devam edeceğiz..

 Gündüz kumsal olan yerler, akşam restauranta dönüşüyor.. O kabak lambalar, tahta masalar, mumlar, ay ışığıyla birleşince işte bu görüntüler ortaya çıkıyor. 
                      Ben fazla zoom yaptığım için çözünürlük biraz uçmuş durumda.. İdare ediciiizzz..
Sahilde, istediğin yerde kumsala, şezlonglara ya da nereye istersen çökmek,sabaha kadar oturmak sana kalmış. Özgürsün..




Gelelim sevimsiz işlere..
İlk gittiğimde pansiyonu bile neredeyse olmayan Gümüşlük, şu an tepelerinin en uç noktasına kadar ev, beton, otel dolu..

Bu resimde bana ait.. Ne kadar korkunç değil mi?

Ve Gümüşlüğün denizi.. Malesef bol yosunlu, sivri taşlı.. Denizi yaramaz.. Denizi sevenler değilde muhabbeti sevenler gitsin, ya da deniz ayakkabısı iyi bir çözüm olabilir. Ben öyle yaptım.

Çok pahalı artık.. Fiyatlar gerçekten uçmuş. Uzun süre kalmak için kendinize uygun bir restaurant bulun, anlaşma yapın, sefer tasınızla gidin ;))

Son sözümde, Gümüşlük meşhuuuurr Limon Cafe'ye, (Ayşe Arman'ın röportajından sonra patlamış olan köy evi, reçelleri ve kahvaltısıyla meşhur) son derece o tatlılıktan uzak, anlatılanların yanından geçmemiş, parayla bozmuş ve ukala bir yer. Kahve içmeye uğradığımız akşam üstü vaktinde "Şu an yemek saatine geliyoruz, kahveyle kimse uğraşamaz" deyip müşterisini tersleyen son derece kaba sahipleri..
Gittim ve pişman oldum. 
Gitmeyin derim. Ya da gidin ama kulağınıza da küpe yapın söylediğimi.

25 yorum:

  1. vay anasını ya.
    imrendim şuan.
    ya böyle gelsem en ucuz pansiyonda kalsam falan
    kaç papel tutar acaba?

    mınakoprensliği

    YanıtlaSil
  2. Aaaa Limon' da böyle bi şey mi oldu??? Üzüldüm bak :(( biz sabah kahvaltısına gittik bu yaz yemek, sunum, servis ve güleryüze kadar her şey muhteşemdi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa ne güzelmiş, sizin için bende sevindim :))
      Biz tatsız şeyler yaşadık açıkçası.. Saçmaydı yanii.

      Sil
    2. Bu arada, şimdi ekşi sözlüğe baktım da.. Son yorumlar fenaymış.. İşte aynı bizim yaşadıklarımızı yaşayanlar çok olmuş.

      Sil
  3. Mavi mavi ne güzel fotoydu o :)
    Bu sene Enez'in bir köyüne gittim. Dört gün kaldım , harikaydı. Ne çarşısı vardı ne bi şey. Denizi ve kumsalı mükemmel insanı mükemmel kızları mükemmel (^_^)
    ben daha çok koylardan yanayım. Erikli tarafında bi İtalyan koyu var , geçen sene de oradaydım.Bol sinekliydi ama sessizdi. Sanırım ruhu ve beyni dizginlemek için sessizliğe ihtiyaç duyuyorum.

    YanıtlaSil
  4. İsim versene, hangi koylar?
    Sessizlik aynen...
    Çok mühim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eriklinin gerisinde , sanırım Mecidiye diye geçiyor "İtalyan Koyu" . Gördüğüm en iyi kamplık yer. Giriş ücretliydi ama grup halinde tek ücret veriyorsun. Oda on lira mı yirmi liramı neydi.
      Bu sene Enez'de gittiğim yerin adı "Gülçavuş Köyü" . Orada bi apart otel gibi bi yerde kaldım. Sahilin dibinde. Çarşı marşı hiçbir şey yok. Seneye kısmetse tekrardan gidicem.

      Sil
  5. Yemek saatinde kahveyi küçümseme ne dingilce bir yaklaşımmış, geçen bir yerde iş yemeğine gittik haliyle konuşmak asıl amacımız, kalkalım diye müziğin sesini açmalar, ters ters bakmalar çok rahatsız oldum, üstelik dünyanın parası ödendi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım mekanlar belli bir süre sonra insanın mutluluğunu hiçe saymaya başlıyorlar. İlk zamanlardaki özen kalmıyor..

      Sil
  6. Bayıldım ya... şu an var ya çok pis özendim ha... kıskandım da sanırım az buçuk. :) Siz gezin arkadaş.. biz dört duvar arasında çalışalım. Adaletsiz dünyaaa!! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaa deme öyle, herkesin tatil hakkı, sende kendine hemen b,ir fırsat yarat. Çünkü en değerli "sen"sin şu hayatta..

      Sil
  7. evet çok pahalıydı
    biz de dışında bi yerlerde kaldıydık
    belediye çay bahçesinin salçalı tostlarını hiç unutamam ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahahaha köfte ekmek var bak bir de orda, süper ucuz! :))

      Sil
  8. Mimlendin bu arada haberin ola :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gördüm gördüm en kısa zamanda halledeceğim..

      Sil
  9. ah bodrum yaaa sevilmez miiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevilir, çok sevilir, döndüğünde özlenir, tüm kış anılır :)

      Sil
    2. ha haaa bekle o zaman seneye yaza dek ya da kurban bayramında gidersin o zaman :)

      Sil
  10. Arkadaş grubumla gitmedim, sadece seni aldım yanıma...onlar orada da buldular...hatırla...tt

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve abla devreye girer..
      Öyle dedim işte yaaa, arkadaş grubu orda burda vardı işte..

      Sil
  11. Ne güzel yazmışsın memleketim hakkında, övgülerin de sonuna kadar doğru eleştirilerin de.. Çok sevdim blogunuzu takipteyim ben de beklerim sevgilerr :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh Muğlalı mısınız? Be güzel memleket orası yahu! Merkezini bilmem de, kenarı, köşesi, sağı, solu cennet! Geleceğim en kısa zamanda..

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...